Bugün blog yazarlığımın 10. yılı münasebeti ile bu içeriği hazırlıyorum. 10 yıl kısa bir süre gibi geldi bana ancak neler yaptığımı, hangi evrelerden geçtiğimi anımsayınca pek de kısa değilmiş dedim içimden.
Bilgisayar ile tanışmam internet ile tanışmamdan çok önceydi. Windows’dan öncesi MS DOS sistemi ile boğuşur dururdum. Sonra Windows’un ilk masaüstü işlemli işletim sistemini görünce rüyalarıma bile girmeye başlamıştı. Sonraları 149’u çevirerek bağlandığımız düşük bantlı internetler girdi hayatımıza babam evdeki telefonu bilgisayara bağlayıp internete girmemi gelen yüklü telefon faturasının ardından yasaklamıştı. Ben de mahallemize açılan internet kafede geçirirdim günlerimi.
İnternet kafede oyun oynamaktan sıkılıp arta kalan vakitlerde internette gezinirdim.
Mysite isimli bir site üzerinden başlayan web tasarım işleri daha sonra html tasarımlara, daha sonra, asp, php derken ilerleyip gitti. Sonra olarak 2005 yılında blog denilen şey ile tanıştım. Blogger o zamanlar, Google’ın çatısı altında değildi. Daha sonra Google tarafından ciddi bir rakama satın alındı. İlk blogumu blogger üzerinden o zaman açmıştım. İlk blogumun adı vuralege.blogspot.com idi. Şimdi hala bende duruyor bu alan adı ama kullanmıyorum maalesef.
1 yıl kadar bu blog üzerinde acemiliğimi giderdim. Şimdiki gibi tema özelleştirme yada bu kadar fazla tema seçeneği de yoktu. Sonra asp tabanlı bloglara merak saldım. Bir dönem Blogsa adı verilen asp tabanlı bir blog ekibinin içerisinde yer aldım. Çok güzel ve esnek bir yapısı vardı ancak yeterli gelmiyordu.
O aralarda daha iyisini ararken WordPress imdadıma yetişti. WordPress’te ilk blogumu 2006 yılında Vuralca.com alan adı ile açtım. O dönem hosting sorunları ile uğraşmak ne kadar elzem bir durumdu malumunuzdur.
Vuralca.com üzerinden 2 yıl boyunca günlük yazılar yazdım. Özgünlük temel ilkemdi ki, o dönemler Google Amca yalnızca anahtar kelimeler üzerinden indexlemeler yapardı. Google’dan evvel özgünlük düşkünüydük desem yalan olmaz yani.
Sonra bu bloguma bir marka talip oldu ve o dönem 2.500 lira gibi bir rakama satışını gerçekleştirdim.
Yukarıda da bahsettiğim gibi, hosting firmalarından kaynaklanan sorunlardan bıktığım için tekrar blogger alt yapısına döndüm ve SRGZ Blog‘u açtım. 2009 yılından 2015 yılına kadar srgz blog’da günlük, özgün ve güncel yazılar kaleme aldım. Bu zaman zarfı içerisinde birçok araştırmalarım sonuç verdi.
- Blogdan nasıl para kazanılır?
- Blog Yazarak Para Kazanmak!
- Blog Yazarlığından Para Kazanmak!
- Tanıtım Yazısı Nasıl Hazırlanır?
- Marka Bülteni Nasıl Hazırlanır?
- Ürün Bülteni Nasıl Hazırlanır?
- İçerik Pazarlama Nasıl Yapılır?
- e-Mail Pazarlama Nasıl Yapılır?
- Metin Yazarlığı Nasıl Yapılır?
- Özgün İçerik Nedir?
- SEO Uyumlu İçerik Nasıl Hazırlanır?
gibi birçok konuda tecrübe sahibi oldum ve gerçekten bu işten para kazanmaya başladım. Hiç öyle mübalağa etmeye gerek yok. Bende ilk başlarda 500 kelimelik bir makaleyi 2 liraya satmışlık yaptım. Daha sonraları bu işin böyle olmayacağını, bu işe harcanan emeğin karşılığının bu olmadığına kanaat ettim ve daha ciddi markalara ulaşmaya karar verdim.
Blog Yazarlığından para kazanmanın bir kaç kuralı vardır. Para kazanmanın olmazsa olmazlarıdır da diyebiliriz. Ben buna 5’li katı kural diyorum. Bu 5 niteliğe sahip olmayan blog yazarı çok fazla paralar kazanmayı hayal etmemelidir. Sadece backlink almak isteyenlerin tercih edeceği bir blog yazarı olursunuz. Oysa markaların, ürünlerini tanıtabileceği blog yazarları arasına girmelisiniz. Bu beş nitelik şöyledir;
- Özgün İçerik
- Arama Sonuçlarında Üst Sıralarda Çıkma
- Ziyaretçi Sayısı
- Okur Sayısı
- Referans
- Özgün İçerik
Blogunuzda yayınladığınız içerikler tamamen özgün olmalıdır. Yani sizin blogunuzdan başka hiç bir yerde yayınlanmamış olmalıdır. Buna özgün içerik deriz. Özgün içerik insanların hiç bir yerde okuyamayacağı yazılar anlamına da gelmektedir. Bu yazıları bir tek sizin blogunuzda okuyabilirler. Google’ın özgün içerik konusundaki tutumunu tekrarlamaya gerek yoktur sanırım.
Arama Sonuçlarında Üst Sıralarda Çıkma
Google, Yandex, Bing gibi arama motorlarında üst sıralarda çıkmanız gereklidir. Anahtar kelime kullanımı, SEO uyumlu özgün içerik ve SEO ayarları bunun temelini oluşturur. Çok iyi özgün içerikler üretebilirsiniz ancak yanlış SEO kriterlerini uygulamak blogunuzun arama sonuçlarında çıkmasını engelleyebilir. Bunun için en iyi yöntem WordPress veya Blogger kullanarak bir blog yazmaktır. Çünkü WordPress ve Blogger SEO konusunda gelişmiş ayarlara sahiptirler.
Ziyaretçi Sayısı
Ziyaretçi sayınızı arttırmanın yollarını aramalısınız. Bunun için diğer blog yazarları nasıl bir yöntem izliyor inceleyebilirsiniz. Örneğin, sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanmalısınız. Sosyal imleme sitelerini kullanmalısınız. Forumlarda aktif olmalı ve diğer blog yazarları ile etkileşim içerisinde olmalısınız. Bu yöntemler kısa sürede ziyaretçi sayınızın gözle görülür oranda artmasını sağlayacaktır. Zaten SEO uyumlu özgün içerikler ile organik ziyaretçi sayınızda da artış göreceksiniz.
Okur Sayısı
Blog Yazarlığı konusunda karıştırılan iki kavram vardır. Ziyaretçi sayısı ve Okur Sayısı birbiri ile karıştırılmamalı aksine ayrı tutulmalıdır. Ziyaretçi sayısı blogunuzu ziyaret edenlerin genelini gösterirken, okur sayısı sadece sizin yazılarını okumak için devamlı surette blogunuza ziyaret edenleri gösterir. Bu ayrımı yazılarınıza yapılan yorumlardan görebilirsiniz. Okur sayınızı arttırmak veya mevcut okur sayınızı muhafaza etmek adına düzenli içerikler üretmeli daha da fazlasını yapmak isterseniz küçük çaplı çekilişler düzenleyerek okurlarınızı ödüllendirmelisiniz.
Referans
Referans iki türlüdür. Marka referansı ve okur referansı… Daha önceden hazırladığınız tanıtım yazıları bir sonraki hazırlayacağınız tanıtım yazıları için, sunacağınız teklifler için referanstır. Bir mail hazırladınız ve bu maili markaların mail adreslerine göndereceksiniz, referanslarınızı belirtmeniz tanıtım yazısı teklifinizin daha da ciddiye alınmasını sağlayacaktır. Okur referansı ise bir okurun bir başka okura sizi tavsiye etmesidir.
Profesyonel Blog Yazarı Nasıl Olunur?
Bu tanımıma kızan bazı çevreler var. ”Profesyonel Blog Yazarı” kavramını eleştirenler blog yazarlığının amatör ruhunun kaybedilmemesi gerektiğini savunuyorlar. Bir nebze haklı olabilirler ancak bu çevrelerin ilerleyen zamanlarda blog yazarlarına verilecek sarı basın kartı dağıtımı sırasında hak iddia etmeye çalıştıklarında tekrar sormak isterim.
Ben bir profesyonelim, ben bir profesyonel blog yazarıyım. Bu bir enaniyet yada kibir göstergesi değildir. Yaptığım işi daha iyi yapmaya çalıştım ve şuan belki zirvede değilim ancak daha iyisini yapmaya çalışıyorum demektir. Milyonlarca açılan blog içerisinde çok azı istikrar sağlayarak yoluna devam ederken milyonlarcası internet çöplüğündeki yerini koruyor.
Profesyonel Blog Yazarı olmak için, Özgün içerikler üretmeli, SEO uyumlu yazılar hazırlamalı ve yazılarınızı milyonlar okuyormuşcasına yazmalısınız.
10 Yılda Blog Yazarlığından Neler Öğrendim?
Blog Yazarlığından öğrendiğim birçok şey var ama profesyonel blog yazarı kıstasından bazı maddeleri sıralayacağım.
Tema ile çok fazla vakit kaybetmemeyi öğrendim. Tüm blog yazarlarının yaptığı en büyük hataların başında gelmektedir. Sade, kullanıcıyı yormayan bir tema belirledikten sonra tamamen içeriğe odaklanılmalıdır. İçerik temanın önündedir. Çok güzel bir temanız olsa içeriğiniz olmazsa profesyonel olmazsınız.
Daha iyi yazılar yazmayı öğrendim. Her geçen gün kelime dağarcığım gelişti, her geçen gün kelime hazneme yeni kelimeler ekledim. Bu sayede içeriklerimi oluştururken aklımdakini izah etme konusunda sıkıntılar çekmiyorum.
Kelime sayısına takılıp kalmamayı öğrendim. Birçok kurumsal firmaya tanıtım yazıları hazırlıyorum. Bilindiği üzere tanıtım yazıları özgünlük derecesi itibari ile kelime sayılarına göre değerlendirilir. Kimine göre 350 kelimenin üzerindeki içerikler, kimine göre 500 kelimenin üzerindeki içerikler özgünlük arz eder. Ben hiç bir müşterim ile yada kişisel olarak hazırladığım içeriklerde kelime sayısına dikkat etmedim. Anlatmak istediğimi anlattığıma kanaat ettiğim noktada yazımı sonlardım.
Okuma alışkanlığımı düzenledim. Okuma alışkanlığım rahmetli babamdan kalan bir alışkanlıktı ancak düzensizdi. Blog yazılarımı nasıl bir düzen içerisinde oluşturuyorsam okuma alışkanlığım da aynıdır. Örneğin, her gün bloguma bir içerik girmek durumundayım ve bu alışkanlık benim okuma alışkanlığımı da düzenledi. Sabah servise bindiğim andan itibaren 40 dk’lık yolu kitap okuyarak geçiriyorum. Aynı yolu akşam eve dönerken gittiğim için +40 dk daha kitap okuyorum. Akşam eve geldiğimde saat kaç olursa olsun yatmadan önce mutlaka en az 30 dk kitap okuyorum. Hafta sonları hava güzel ise kitabımı koltuğumun altına alıp bir parka gidip, bir kafeye gidip kitabımı okuyorum. Hava kötüyse evimin bir köşesinde kitap okumaya çekiliyorum.
İnsan ilişkileri konusunda da blog yazarlığının birçok faydasını gördüm, insan ilişkilerinde ilk intiba, hitap dili, yazışma dili derken birçok temel öğeleri tecrübe ederek öğrendim.
Yeni arkadaşlar edindim. Çok sayıda blog yazarı arkadaşım oldu. Kimisi ile bloglarımız üzerinden sağladığımız etkileşim sayesinde kimisi ile katıldığımız etkinliklerde tanıştık. Normal hayattakinden biraz daha seviyeli olduğu için uzun ömürlü arkadaşlar edindim. Aynı konularla ilgileniyor olmamız da dostluklarımızı pekiştirdi diyebiliriz.
Para kazanmanın da bir keyfiyet durumu olduğunu öğrendim. Özel bir şirkette çalışırken blog yazarlığı yapmak biraz zor oluyor ama fedakarlık yapmadan bir şeyler elde etmek de mümkün değildir. Mesai saatlerimin dışında kalan zamanlarda blogumla ilgilendim hep, bir süre sonra anladım ki, blog yazarlığından kazandığım para daha keyifli. Klişe olacak ama şöyle bir söylem vardır ”sevdiğin işi yaparak para kazan” işte blog yazarlığı da benim için tam bu minvalde bir örnektir.
Blog yazarlığını seviyorum ve bu işten para kazanmanın keyfini yaşıyorum.
Son Sözler!
Blog Yazarlığımın 10. yılı kutlu olsun. 10. yılı doldurmamızın şerefine ilerleyen günlerde büyük bir marka ile ortaklaşa profesyonel blog okurları arasında bir çekiliş düzenleyeceğiz. Bu defa ki çekilişin küçük olmasını değil ses getirecek bir hediye olmasını istiyorum. Belki bir scooter olur, belki bir hd televizyon olur, belki bir notebook olur bilemiyorum görüşmeler devam ediyor.
Bu süreç içerisinde benden desteğini esirgemeyen tüm okurlarıma, tüm blog yazarı arkadaşlarıma ve tercih etme teveccühünü gösteren tüm markalara teşekkür ederim.
Kendinize iyi davranın.
İyi Bloglamalar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder